Aşk cesaret ister, kocaman bir yürek ister...
Ask kalbimizin saygisiz misafiridir ; bize sormadan gelir , bize sormadan gider.

Aşklar irmak gibidir, kiminin suyu az, kiminin çok... Kiminde ellerin islanir yalnizca kiminde ruhun yikanir boydan boya.

eğer bir gün sevmek istersen önce kendini sev daha sonrada istersen beni ama beni ;beni sever gibi değil kendini sever gibi sevmelisin çünkü ben seni öyle sevdim

beni dinlermisin? Bir şey söylemek istiyorum…acaba söylesem mi?Birtanesin Sen
Sen deli bir yağmursun ve be o deli yağmuru bekleyen bir avuç toprak.
aşk ve çiçekler
Kırmızı Gül; Sessiz İstek
Beyaz Gül; Gerginlik
Pembe Gül; Güzellik
Sarı Gül; Ayrılık, Kıskançlık
Mavi Gül; İlahi Aşk
Lale; Asil Aşk
Beyaz Lale; Kaybedilen Aşk
Sarı Lale; Umutsuz Aşk
Pembe Lale; Aşkta Anlayış
Kırmızı Krizantem; Seni Seviyorum
Menekşe; Ketum Aşk
Kamelya; Mağrur Aşk
Gelincik; Mazlum Aşk
Salkım; Geçici Aşk
İris; Aşk Hatırası
Sıklamen; Aşk Haberi
Papatya; Uysal Aşk
Küpe; Hoppa Aşk
Kelebekle ile Papatya
Günlerden bir gün, evrenin bir noktasında, küçük bir tırtıl gözlerini
hayata açmış. Doğal içgüdüleri ile hemen beslenmeye başlamış.
Ne bulursa yemiş. Bir süre sonra, yeterince büyüdüğünde,
kendine güvenli bir yer bulup, bir koza örmeye başlamış.
Bu kozanın içinde geçirdiği uzunca bir sürenin sonunda da,
rengarenk kanatlı bir kelebek olup çıkmış.
Minik kelebek, uçabiliyor olmanın da verdiği mutlulukla uçmaya
başlamış. Dağlar tepeler aşmış, ormanın her yerini dolaşmış.
Derken bir vadiye gelmiş. Rengarenk çiçeklerin bulunduğu bir vadiye.
Etrafına şaşkın şaşkın bakarken, vadinin öbür ucunda bir papatya
görmüş. Bir anda afallamış. Ne düşüneceğini, ne yapacağını
bilememiş. içinden "Ne muhteşem bir çiçek" diye geçirmiş.
Ve vakit kaybetmeden yüzlerce renkli, hoş kokulu çiçeğin
üzerinden geçip doğruca onun yanında almış soluğu.
"Merhaba" demiş papatyaya, "sizi uzaktan gördüm ve yanınıza
gelmek istedim.". Nazlı papatya şöyle bir bakmış konuğuna ve
"Merhaba" demiş, "ben de yalnızlıktan sıkılmıştım zaten."
Ve konuşmaya başlamışlar. Kelebek ona hayat hikayesini,
nerede dünyaya geldiğini, geçtiği ormanı, tepeleri anlatmış.
Papatya da ona kendinden bahsetmiş. Birbirlerinden gerçekten
hoşlanmışlar. Kelebek bütün zamanını papatyayla geçirmiş.
Gece olunca beraber yıldızları ve ateş böceklerinin danslarını
seyretmişler. Gündüz olunca kelebek, kanatlarıyla papatyayı
güneşin yakıcı ışınlarından korumuş. Minik kelebek papatyayı çok
sevmiş. O kadar çok sevmiş ki, bir türlü onun yanından ayrılamamış.
Papatyanın da onu sevip sevmediğini merak ediyormuş. Ama cesaret
edip de bunu papatyaya söyleyememiş bir türlü. Onu kırmaktan,
incitmekten, bu yüzden kaybetmekten korkmuş. Papatya da
kelebeği çok sevmiş ama o da bir türlü söyleyememiş sevgisini.
Duygularının karşılığının olmayacağından, bu yüzden kelebeği
kaybedeceğinden korkmuş. Böylece iki sevgili yan yana
ama sevgilerini paylaşmadan sürekli sohbet etmişler.
Böylece saatler saatleri kovalamış. Günler geçip de, kelebek
artık zamanı kalmadığını, gücünün tükendiğini anlayınca, papatyaya
dönmüş ve; "Üzgünüm ama senden ayrılmam gerekecek" demiş.
Papatya buna bir anlam verememiş. "Neden" demiş. "Yoksa
benim yanımda mutsuz musun?". "Hayır" demiş kelebek. "Bilakis,
sen benim hayatıma anlam kattın. Fakat biz kelebeklerin ömrü
sadece üç gündür. Ve ben de ömrümü tamamladım. Artık
kelebeklerin hiç ölmediği bir yere gitmeliyim."
Papatya bu duruma çok üzülmüş ama yapacak bir şey yokmuş zaten.
Kelebek artık hiç gücünün kalmadığını, daha fazla tutunamayacağını
fark ettiğinde, son bir gayretle papatyaya "Sevi seviyorum"
diyebilmiş ancak. Papatya donakalmış. Sadece "Bende..."
diyebilmiş kelebeğin arkasından. Ardından da gözyaşlarına boğulmuş.
İçinden "Keşke onun da beni sevdiğini bilseydim.
Keşke onu sevdiğimi söyleyebilseydim." diye geçirmiş.
Papatya, sevdiğinin onu sevdiğini bilmeden geçirdiği günlerin
acısına dayanamamış. Bir süre sonra yaprakları önce solmuş,
sonra da dökülmeye başlamış.
Her düşen yaprakta papatya, "seviyormuş" diye geçirmiş içinden.
İşte o günden beri, bunu bilen aşıklar,
sevgililerine soramadıklarını hep papatyalara sormuş:
"Seviyor mu, sevmiyor mu?"...
YÜKÜM(SEN)
ne vakit yaşamak düşlesem,
kurşun kadar ağır yalnızlıklar gelir kuytulardan.
bu yüzden sonsuzluğa yumayacağım gözlerimi,
ağırlaşıyor düşlerim...
Köy kızlarının öğretmenlerine bir çırpıda aşık olduğu, duvarları yamalı, pencereleri kırık, köy okullarının sopsoğuk sınıflarında, titrek bedenlerine sevgi karışmış çocukların soru sorma ürkekliğindeyim. Kırık pencerelerin içinden geçen rüzgar, içimin örtüsünü kaldırıp derin yaralarımı gün yüzüne çıkarsa da, küçücük gözlerin masum bakışlarından utanmıyorum.
İSTASYON
Yine bozulan bir yemin.. Yine bir mübarek gece.. Yine akla düşmemesi
gerekenler.. Göklerden gelen bir ışık gibi mısralar. Kalbe düşen
kalpten düşenden daha güçlü..
"*cebeci istasyonunda bir aksam üstü
incecikten bir yağmur yağıyordu yollara
yeni bastan yaşıyorduk kaderimizi
sıcak bir kara sevda
Güneşe bakarım ama yüzüne asla, ateşi tutarım ama elini asla, canımdan geçerim ama senden asla, dünü unutsam bile seni asla...
Umutlarının bittiği yerde düşlerine sarıl, düşlerini paylaşacak birini ararsan ben burdayım.
Uzun ve sessiz bir geceden çıktım, yorulmuş rüyalara astım resmini, her sabah söyledim gün ışığının bile silemediği ismini, herkes duydu bir sen duymadın
KONFİÇYUSUN AŞKA DAİR ÖĞÜTLERİ
1- Tedavi edilemez derecede romantik olun.
2- Birlikte kitap okuyun, elele tutusun ve birlikte düzenli yürüyüslere çikin.
3- Gülümsemeler bulasicidir. Ona da bulastirin.
4- Güvenilir bir sirdas olun ve onu hiç kimseye sikayet etmeyin.
5- Onun en sevdigi çiçegi, rengi, müzigi, siiri ve yazari bilin.
6- Ona, beklemedigi hos sürprizler yapin. Hiçbir neden yokken de kart ya da küçük ask notlari yollayin.
7- Birbiriniz için özel ve gizli takma adlar bulun.
8- Ask, birlikte saçmalamaktir. Arada bir, birlikte sonuna kadar saçmalayin.
9- Kimin hakli oldugunu tartismayin, neyin dogru olduguna karar verin. Her tartisma sonunda baris anlasmasini bir öpücükle imzalayin.
10- Sevdiginizi yalnizca onun duyabilecegi biçimde elestirin. Övgünüzü ise bütün dünyaya duyurun.
11- Bedeninize iyi bakin. Daima saglikli ve dinç olmayi hem kendinize hem de ona borç bilin.
12- Bir kucaklasmadan ilk ayrilan siz olmayin.
13- Es seçmek kitap seçmeye benzer, iyi tasarlanmis bir kapak ve cilt ilginizi çekebilir. Icerigi saglam olmadikça sonunu getirmek zordur.
14- Ask için evlenin. Hem esinizin hem de kendinizin en iyi arkadasi olun.